DEDELERİMİZDE PEYGAMBER SEVGİSİ

Bugünkü Hicaz yani Saudi Arabistan 400 sene Türk idaresinde kalmıştır.

Ecdadımız Medine’de Peygamberimizin ravzasmdaki kandillerde 400 sene boyunca zeytinyağı değil, gülyagı yaktırmışlardır.

Fatih Sultan Mehmed’in babası ikinci Murad Han her üç gecede bir Peygamberimizi rüyâsında görürdü.

Osmanlı padişahlarından III. Mehmet Han Peygamberimize muhabbetinden dolayı Resûlullah’ın adı anıldıkda hemen ayağa kalkardı.

Paris’de meşhur Voltaire’nin yazdığı bir piyes temsil edilecekti. Piyes’in ismi “Taassub”. Piyesde Zeyd-Zeynep (ra) meselesi dile dolanarak peygamber efendimiz küçük düşürülmek isteniyordu.

Bunu duyan Osmanlı padişahı II. Abdülhamid Han Elçilik vasıtası ile temsilin durdurulmasını, aksi hâlde bunu siyasi bir mesele yapacağını Fransız hükümetine bildirdi. Fransızlar temsili durdular.

Lâkin tiyatro ingiltere’ye geçti. Ve aynı piyesin Londra’da verilmesi kararlaştırıldı.

Bu haberi biraz geç alan Osmanlı padişahı aynı teklifi ingiliz hükümetine yaptı, ingiltere hükümeti zamanın geçmiş olduğunu ve biletlerin dağıtıldığını esasen böyle bir hareketin vatandaşların hürriyetine tecavüz olacağını bildirerek teklifi red etti Fakat Sultan Abdülhamid Han şöyle bir yazı gönderdi. “Müslümanların halifesi olarak, ingilizler peygamberimizi tezyif ediyorlar diye âlem-i İslama beyanname neşredeceğim”. Bu ikaz karşısında ingiliz hürriyeti iflas etti.

Temsil hemen durduruldu.

Şu iki üç hadisenin altında ne gizlidir bilimisiniz; bir hadis-i kudsînin izahı gizlidir.

O hadis şudur; “Benim evliyâlarım kubbelerimin altında gizlidir onlan kimse tanıyamaz” buyrulur.

Burada “Kubbenin” mânâsı “Sıfat-ı beşeriye” dir.

Yani ALLAH-u Tealâ’nın peygamberleri ve evliyâsı herkes gibi yerler içerler evlenirler, sebeplere yapışırlar.

Görünüşde diğer insanlar gibidirler.

Bu sebeple onları herkes anlayamaz.

01.09.1986

Sıfat-ı beşeriye : İnsanın vasıfları