Hattatlık insan ruhunun mühendisliğidir.
Eski yazımızda bütün harflerin dimağ bilgisayarında nakşedilen şekilleri vardır.
Bunların içinden seçilen harfler hattatın parmaklarında hat şeklinde tecellî eder.
Bunlarda sessiz sözsüz vahyin şekil hâlinde ihtizazları gizlidir.
Ressamlık hünerinin en gizli hüneri hattatlıkda görülür.
Ruhîyat mühendisliği dedik ya.
Kulakla duyulamayan “Kelâm” titreşimleri Resûl’de sese çevrildi.
Sesler kelimelere.
Kelimeler mânâlara,
Mânâlar harflere gizlendi. Harflerde “adet” ortaya çıktı.. Duyulmayan vahiy sese.
Ses kelimeye.
Kelime harflere bürünerek yazı oldu..
Harfden kelime.
Kelimeden mânâ.
Mânâdan tekrar titreşime gidilirse aslına yani vahye varılır.
Asıl ile de ledünnî hududa girilir.
Ledünnî mânâ harflere gizlenmiştir.
Bir tohum gibi”
Bu titreşimler kulakla alınmaz.
Bu titreşimlerin mânâsını ortaya çıkaran, ruhda duyulan, ledünnî duygunun insan parmaklarında ortaya çıkışı insanlığın en büyük hüneridir.
“Gıtvei hattatanı cihan” ismini alan Yakut-u Müstahzemî hakkında kendisine çok hürmet eden Abdulkadiri Geylani: “Ene fi yeddi sırren min esrarnllah : ALLAH’ın sırrı onun parmaklarında tecellî etti” dediği bu cihan hattatı 1001 mushaf yazmıştır.
Sultan Selim türbesinde 684 tarihli Ayasofya’da 654 tarihli
Hamidiye türbesinde 663 tarihli kelâm-ı kadim memvcuttur. 787 hicride Bagdatda vafat etmiştir.
03.03.1989
Hatt : Sınır. Çizgi. Hudud. * Yazı. El yazısı. * Nâme. Mektup. * Gençlerde yeni çıkan bıyık veya sakal. * Çizgi gibi uzanan belirsiz hafif yol.
Hattat : Çok güzel yazı yazan san'atkâr.
Mushaf : Sahife. Sahife halinde yazılı kitap. * Kur'ân-ı Kerim'in bir ismi. (Bak: Kur'ân)