Bu lâfız Kur’ânda geçmektedir.
“Bur” dünya ve âhirete müteallik hayrı olmayan adam demektir.
Bu lâfız insanlar içindir.
Gemiden denize bir adam düştü.
Onu kim evvel kurtaracak diye bahse giriştiler hemen para koydular ortaya.
Adamı birlikte sandala çektiler.
Fakat adamın bacakları yoktu.
Şaşırdılar.
Köpek balıkları yemiş...
Ne yaptılar biliyor musunuz?
Bahs için ortaya koydukları parayı bölüştüler adamı da tekrar suya attılar.
Adam bağırıyordu.
İşte bu gibiler “Kavmi Bura” sunandadırlar.
Bu yazılarımızla basit olarak söylemek icab ederse maddî ve mânevî âlem ile, senin cesedinle ruhun arasındaki ahengi bildiriyoruz. iç ve dışını bil!..
Birbirlerine yabancı...
Birbirlerini tanımıyorlar...
Günahlarınızı toprağa gömemezsiniz unutma!
Kur’ân söylüyor:
“Kul - Söyle! Haykır! Tasdik et!” demektir.
Kime?
Kendinde gizli olan “Ben” den bana.
“Hu= O. “AHAD” dır.
“AHAD”ın mânâsını kimse bilmez ve veremez.
Utanmayıp anlatmak istersek teki olmayan tek...
Rakamlardaki “1” değildir.
“AHAD” ismi VÂHİD değil...
“VÂHİDü’l- KAHHAR” tek KAHHAR O’dur.
ALLAH’ın kahrında lütfü gizlidir.
Yanan mescidi tekrar yaptırmamıştır.
Kim?
Şaban-ı Velî...
Bu kahrın içinde lütuf gizlidir.
Temas edebilirsen mânâsını “Şaban-ı Velî” den sor.
Ne demek istediğini anlamadıysan mosmor ol!..
Ölümle arasına bir örümcek ağı koydu.
Bir devenin yapacağı tercih kimseyi gücendirmez.
İnancın vaktini ALLAH tayin eder.
Bazen hemen bazen on sene sonra...
Okuduğun âyet vahiy hâline geldiği zaman tesiri olur.
Ona göre kendini ayar et!..
Küfürde olan üfürükçü olma!
Sudaki cömetlik ALLAH’a ait bir cömertliktir.
“EL GANî” suda tecellî etmiştir.
Bunu anlamak büyük ruhî ve mânevî bir başarıdır.
Anlarsan size kıyam edenler bulunur.
Su nankör değildir.
Değerini bilmeyenler nankördürler.
Veya nankörlerdir.
Kelimeler arasında dağlar kadar fark vardır dikkat et!
Nankör demek HAKK’ın verdiği her türlü nigmeti görmeyip, aldırmayan, şükretmeyen demektir.
Yalan bilmeyen.
Söylemeyen.
Dedikodu yapmayan.
Gıybet etmeyen.
Daima helâl peşinde koşan.
Sabah ve akşam namazlarını “O” vakitde kılan.
Daima abdestli bulunan.
Abdestsiz yemeyen içmeyen.
Konuşmayan kadın ve erkeğin ayağının altını öperim.
Teyemmüm ayak altı hürmetine emrolunmuştur.
Bilmezsiniz ayak altı nedir?
Bilir misiniz?
Bir bilseniz...
“Cennet anaların ayağı altındadır”
Babaların değil dikkat.
Namazda kadının ayaklan yere başka türlü temas eder.
EL, Ayak.
Her mahlûkun biri cesedî, diğeri ruhun haritasıdır.
İnsanın kendi Levh-i Mahfuz’udur.
Sen Levh-i Mahfuz’u da bilmezsin.
Âlim diye geçinen câhil hocadan işittin o kada...
“KÜLLÜ ŞEY’lN AHSEYNÂHU Fi İMAMIN MÜBİN”
NEDiR BU? BİLMEZSİN...
Namazın aslı nedir?
Niçin emrolunmuştur?
Muayyen zaman vakit, muayyen yere dönüş...
Muayyen hareketler “Erkân”
“Men tereket selât fakat kefer”
Mekke’de söylenen bir hadisdir.
“Kim ki namazı terk etti küfürdedir.”
Burada “küfür” ne demektir?
Bu namaz sabah akşam namazlarından hangisidir.
Zira namazı terk etti deniliyor.
Yoksa ikisi birden mi kastediliyor.
Tesniye olarak...
Terk; Vakit mi, Namaz mı?
Burada “küfür” inanana, bu işi yapana hitaptır.
Dikkat et!
Namaz kılmayana değildir.
Burayı tekrar tekrar oku!
Anla!
Laflar çok mühimdir.
O hâlde namazı terk küfürdedir.
Burada Mekke’de hadis söylendiğine göre Mekke’de akşam ve sabah namazları vardı. Diğer namazlar Medinede emrolunmuştur.
“Ara namazları” diye...
Bunların vakitlerine aitdir.
Bu işi yapana inanana hitaptır.
Yoksa namaz kılmayana ait değildir.
Vaktin kıymeti anlatılıyor.
Bu iki namazın kazası yoktur.
O vakit için namaz kılmak emrolunmuştur.
O iki namazın vakti, değildir.
Dikkat et!
Sabah ve akşam namazlarını terk bir nevi mi’racı inkârdır.
Resûl-ü Ekrem’i tasdikde şüphe var demektir.
Sabah ve akşam namazları mi’racda emrolunmuştur.
Mi’racdan döner dönmez kılınmıştır.
Cebrail târif ederek kıldırmıştır.
Namaz o hâlde mi’racdır kula yalnız ruhanî olarak, Kâbe’yi ziyâret hacda cesedî ziyâretdir. Mi’racın başladığı yer olan Kâbe’yi ziyâretdir.
Cesedî mi’racdır.
Şimdi çok dikkatli dinle :
Namazı terk dedik.
Bu da mi’racı ve haccı bir nevi inkâr olur.
Resûl-ü Ekrem’i tasdikte şüphe var demektir.
Tavaf Hacer’den başlar orada biter.
Soldan sağa Kâbe’ye sol taraf verilerek tavaf yapılır.
İhram hâlinde erkeklerde başı örtmek haramdır.
Kadınlarda örtmek farzdır.
Biri haramdır.
Biri farzdır.
Erkeğin başının açık olması farz değildir.
Kapaması haramdır.
Dikkat et!
Kadınların kapaması farzdır.
Açması haram diye birşey değildir.
İkisi de emirdir.
Emrin bir tarafı vardır.
Dikkat et lâflara.
Burası çok mühimdir.
Anlamadan hâlletmeden geçme!
Haccın sırrı mi’racda gizlidir.
Mi’rac da namazda gizlidir.
Söz burada durur.
His ve duygu başlar.
Onun lügati başkadır.
Hac emir hâlinde bir umredir.
Ziyâretdir.
Hacda umre, umrede hac gizlidir.
İtiraz etme.
Lâfı beyenmezsen zedeleme!..
Umre; Hac emrinin değişmez Uluhiyyetinin emirsiz şeklidir. Dikkat!..
Şimdi çok mühim bir yere geldik.
Yalnız beni imtihana kalkmasınlar kendi cehillerini ortaya koymuş olurlar.
Sonra ben oyuna, şakaya gelmem onu bilmelerini isterim.
Âyeti Kerimede:
Kable’l- tulug: güneş dogmadan evvel.
Kable’l- gurub; güneş batmadan evvel ne demektir.
Dünyanın yan tarafında “Kable’l- tulug” diğer tarafında “Kable’l- gurubdur”.
Kable’l- gurubu, kable’l- tulug: Kable’l- tuluğu, kable’l- gurub takip ediyor.
Bu vakitlerin kıymeti için sabah akşam namazları emrolunmuştur.
Yoksa sabah ve akşam namazlarının vakti budur demek değildir.
O vakit dünyaya ait bir vakitdir.
“RABBü’l- magribeyni ve RABBü’l- maşrıkeyn.”
Sana birşey mırıldanmıyor mu?..
Peki güneş dogmadan evvel, güneş batmadan evvel olan “vakit” nedir? bilir misin?
Nereden bileceksin.
Bu vakitlerin hürmetine sonradan abdest almak emrolundu.
Su da bu ise karıştı.
Kable’l- tulug. Kable’l- gurub vakitlerinde Resûl-ü Ekrem’e Cebrail vahiy için gelmemiştir. Sabah ve akşam namazlarım beraber bir defa kılmışlardır.
Bu ne demektir bilir misin?
Bilseniz gözlerinden yaşlar dökülmeye başlar.
ALLAH yoluna her şeyini verirsin.
Kur’ânı Kerimde bir secde âyeti vardır.
Onu işiten, okuyan hemen secdeye kapanması lâzımdır.
Tehiri katiyyen olmaz.
Bu lâfa dikkat et!..
O secde kimedir, niçindir?
Sabah akşam namazı da o vakit için kılınır.
Kazası bundan ötürü yoktur....
Unutmayın:
Ne hadis. Ne de âyet olup yanlış anlaşılmaya müsait olan sahipsiz sözler vardır. Bunlara çok dikkat edin!
01.07.1986
“Kalu sübhaneke ma kane yembeğiy lena en nettehize min dunike min evliyae ve lakim metta'tehüm ve abaehüm hatta nesüz zikr ve kanu kavmen bura : Onlar: Seni tenzih ederiz. Seni bırakıp da başka dostlar edinmek bize yaraşmaz; fakat sen onlara ve atalarına o kadar bol nimet verdin ki, sonunda (seni) anmayı unuttular ve helâki hak eden bir kavim oldular, derler.” (Furkân 25/18)
Müteallik : Alâkalı. Bir yere bağlı, bir şeye mensub.
VÂHİDü’l- KAHHAR : “...kulillahü haliku külli şey'iv ve hüvel VÂHİDül KAHHAR : ...
De ki: ALLAH her şeyi yaratandır. Ve O, birdir, karşı durulamaz güç sahibidir.” (Ra’d !3/16)
“....külle şey'in ahsaynahü fi imamim mübiyn : .... Biz, her şeyi apaçık bir kitapta (levh-i mahfuz'da) sayıp yazmışızdır.” (Yâsîn 36/12)
Uluhiyyet : İlâhlık. * Allah'ın kâinattaki tasarruf ve hâkimiyeti ile herşeyi kendisine ibadet ve itaat ettirmesi.
“Fasbr ala ma yekulune ve sebbih bi hamdi RABBike kable tuluiş şemsi ve kablel ğurub : (Resûlüm!) Onların dediklerine sabret. Güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de RABBini hamd ile tesbih et.” (Kaf 50/39)
“Rabbulmeşrikayni ve rabbulmağribeyni. (O,) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.” (Rahmân 55/12)