“Güzel endam üzere yaratılmıştır.” Âyet.
Erkeğin, ALLAH’a yanaşmak için en büyük ibadet nimetidir.
“Kadınlar sizin ziynetlerinizdir.”
“Onları hoş tutunuz.”
“Eziyet etmeyiniz.”
Bunlar âyetdir.
Kadını sevmek büyük bir ibadettir.
Kadını seven muhakkak beni sevmiştir.
“Derin mânâ var”.
Kadını öperken gözlerinizi yumun.
“Sebep büyük öğren”
Kadına zorla tecavüz büyük günahtır.
Tövbesi hemen hemen yok gibidir.
Onları severken ALLAH’ı sevmiş olduğunuzu bilemezsiniz.
Kadını memnun etmeyen beni de memnun etmiş olmaz.
Kadın sizin hareketlerinizden memnun olursa ALLAH da sizden memnun olur.
Kendi arzunuzla kadınla yatmayınız.
O isterse evet.
Onlar olmasaydı biz yoktuk.
Cennet anaların ayağı altındadır.
“Hangi ayak”
Müfret olarak “Ayak” kullanılmıştır.
Bu evlada hitaptır.
Kadının kıymetini bildiriyor.
“Bana kadın sevdirildi”...
Bunların hepsi hadisdir.
Erkeğin en büyük, ALLAH’a yanaşmak için ibadet nimetidir dedik. Onu sever çocuk yaptırır, rızkını helâl yoldan temin eder, bunlar bir nevi ibadettir.
Evlenmek, HAKK’ın nikâhla emrettiği bir ibadetdir.
Çiftler de ruhen lisanen ceseden iki taraflı arzu ve duygularla birleşmeleri ibadetdir. Boşalma anında kadın bağırır.
“Niçin”.
Erkeklerde bağırma yoktur.
“Sebep”?
Kadın bağırdığı zaman hamd ve şükrün bilinmeyen ifadesidir. Kadın bağırdığının farkında değildir.
Kadının vücudunu veya herhangi bir yerini seyrederken büyük zevk duyarsın...
Neden?
Kimi seyrediyorsun?
Biliyor musun nereden bileceksin.
Bir sırdır...
Kadın kadını seyrederken nefsin kıskanma duygusuna kapılır. Bunu yenebilen manevî bir mertebeye ermiş demektir.
Öpme: Ruhîdir, ibadettir.
Öpüşmek iki taraflı ibadettir.
Birleşmek ibadetdir.
İki tarafın arzusuyla öpme, dudakla temas etme, arzu, nefsin arzusu.
Hırs, tecüvüz, zorlama, duygu hareketlerini taşır.
Nefis vardır.
ALLAH bunu halketmiştir ve serbest bırakmıştır.
“Nefsin” iyi ve kötü ne ise onun arasında dolaşan arzular, hareketler.
Menfaat hisleriyle insan bilmeden “Nefsin” esareti altında kalır, “Nefsinin” demedik dikkat. Her şeyi HAKK’a bağlama.
“Nefsine” bağla!
Âdem Cennetten çıkarıldı.
Bu ALLAH’ın muradı...
Âdem onu “Nefsine” bağladı.
Sonra afvedildi.
Şunu anlamadan geçme: Havva’nın yegâne suçu erkeğe itaattir. Yılana kanan Âdemdir, Havva değil...
Bu bir hakikati gizli kapaklı fakat apâşıkar anlatır.
Anlamadın bu lafı yine..
Kesretden vahdete doğru gitmek, hakiki sevgi ile olur.
Çiftleşme hakiki sevgi ile başlar.
ALLAH’da kaybolur.
Hakiki ibadet “Cezbe”dir.
Cezbe öteden çekmedir.
Çekilmedir.
Cesedler birleşir sonra ruhlar birleşir.
Bu hâl kesretden vahdete doğru gidiştir.
O zaman çiftler orgazm olurlar.
İbadetin en üst zirvesinde boşalma sadece dimağî, ruhî olur.
Bu mutlak varlığa kavuşmanın bahtiyarlığıdır.
Boşalma oldu mu her şey biter.
Hiçbir duygu his kalmaz.
Bu hâl beşeri kelimenin izah edemeyeceği tam bir kurtuluştur. Erme bir kadınla olur.
Resûl-ü Ekrem bana kadın sevdirildi buyurdu.
Bunda İlâhî murad vardır.
Kâinat kanunu olarak.
“Tabiî olarak” zorla sevdirildi demektir.
Cinsî hislerle değil de bir ibadet olmasından ötürü böyle söylemek mecburiyetinde kalmıştır. Kadınlar sizin ziynetlerinizdir.
Onları hoş tutun!
Eziyet etmeyiniz!
ALLAH’ın muradı böyledir.
Onları sevin eziyet etmeyin.
Kadının vücudunu seyrederken büyük bir zevk duyarsın.
Neden?
Kimi seyrediyorsun.
Kur’ânı Kerim ve peygamber bir şey anlatırken evvela onu maddî şekle sokarak şekillendirir. İnsanın idrak hududuna girdiği zaman manevî kelimelerle vaatlerle onu süsler,
Kadını seyretmekde büyük bir zevk ve İlâhî bir hikmet vardır. Sözler bazen yetersizdir.
18.XI.1981, Salı
Cezbe : Tas: Meczubiyet, istiğrak. Allah'ı hatırlayıp Allah sevgisi ile kendinden geçer bir hale gelme.
(İJİJA <j£ji
“Fihinne hayratun hisan : İçlerinde huyu güzel yüzü güzel kadınlar vardır.” (Rahmân 55/70) ZİNA
Zina : Evli çocuk sahibi bir kadının, evli ve çocuk sahibi bir erkekle ilişkisi zinadır.
Zinada ceza vardır.
Cezayı müstelzimdir.
Fahişelerin işi çok güçtür.
Kaderleri onları bu yola sürüklemiştir.
Çünkü, ne aklen, ne arzu ve istekle bu işe kimse girmez.
Kadını fahişe yapan erkektir.
Irzına geçen erkektir.
Cünüb yapan erkektir.
Fahişelikte onu o yola çeken hadiseye sebep olup, kaderi zorlayan mesuldür.
Onları küçük görmek, haklarında fena söylemek, tahkir edici düşünce ve fikir yürütmek küfürdür.
Zulümdür.
Yapan zâlimdir.
Fahişelere karşı fena düşünme ve hakarette bulunmayınız...
“Susuzluktan çamur yalayan bir köpeğe avucu ile su içiren bir fahişeyi cenneti âlâda görüyorum”
Resûl-ü Ekrem niçin fahişeyi misal almıştır.
Niçin köpeği seçmiştir.
Bu çok mühim bir haberdir.
Kuru odun gibi olma.
Düşün. Bunu anla!..
Çirkin manzara: Leş. Fena koku.
Ağzı açık dişleri görünüyor, koku almıyor.
“Bak ne güzel dişleri var diyor. Yâ Hureyre!..”
ALLAH’ın kudretini, her şeyi kusursuz yarattığını, bu vaziyeti ile hem tasdik hem tesbih ediyor.
Dikkat edilmesi ince meseleler bunlar...
Tesbihin tasdikin aslı budur...
“Kedisini susuzluktan öldüren saliha bir kadının cehennem azabım görüyorum” buyurdu. Burada niçin kediyi almıştır.
Saliha kadını bu işe vesile yapmıştır.
Dikkat edilirse Kur’ânı Kerimde köpekden bahis vardır.
Kedi geçmemiştir.
Bunlarda çok büyük hikmet ve sırlar gizlidir.
Bu soru sır mı?
Hayır, fakat cevabı sır olarak kalmalı...
Sonra da şu hadis mübarek ağızlarından sudur etmiştir ki o anda Resûl-ü Ekrem ağlıyordu. “Merhamet 14 de 1 peygamberliktir.”
Şunu da unutma bu da bizden :
Sarhoşluk kusur yaratmaz.
Kusurları açığa vurur.
Dikkatli ol!
Ne demek istediğimi de anlamadın”.
Alçak gönüllü ol!
“EL MÜTEKEBBİR” i tesbih etmiş olursun, insanı ALLAH’dan uzaklaştıran “kibir” dir. Yaklaştıran ise “tevazu’dur”
Kulluğun özü bu iki kelimenin ifade ettiği mânâda gizlidir.
Böyle kimseye ALLAH’ın Rahmeti habersiz gelir.
ALLAH’ın Rahmeti hududsuzdur.
O Rahmete ehil olmazsan bile ALLAH’ın Rahmetinin sana ulaşmaya kudreti vardır.
Bunu unutma!
Bu lâfda bir şey gizlidir.
Onu bul!
Bir âyetde “ALLAH’ın size lütuf ve merhameti bulunmasaydı, ALLAH şevkatli ve merhametli olmasaydı hemen cezasını verirdi.”
Hızır İlyas vardır.
ALLAH’ın imkân âleminin heryerinde HAKK’ın kullarına yardımının mümessilidir.
Hızır İlyas.
Hikâye düşüncesi ile bakma.
Her imkân bu hikâyede gizlidir.
Nüvesi budur.
Sana apâşikâr bir sır söyleyeyim:
Boynun bükük olsun.
Toprağa bak!
Ellerin, duaların kıblesi olan göğe çevrili olsun.
Gözlerin ALLAH’ın sevdiği cins yaslarla incitensin.
Kul olduğunu bil!
Gökte birşey yok.
Oraya bakmak, dönmek, aklın hududunun hududlu olduğu ve onda kaybolmak için bakarız göğe.
Hakiki kulu olursan “Kul=söyle” hitabına mazhar olursun.
Kâinatda tasarruf hududunda hayır ve şer ALLAH dandır.
ALLAH’ın değişmeyen kanunudur.
Bu emrin câri olduğu hudud içindesin.
Akıl ve irade verilmiş ve aynı zamanda serbestiyet de verilmiştir.
Dua ancak ve daima Sünnetullah dışında insanın tasarruf hududunda olacak hadiselerden seçerek yapılır.
Büyü, Sihir, Beddua bundan dolayı telâm dininde yasaktır.
Arzu, insanın tasarruf hududu içinde olacaktır.
Bir hadis-i kudsîde:
“Benim evliyâlarım kubbelerimin altında gizlidirler onları kimse tanıyamaz” buyruluyor. Burada kubbemin mânâsı “Sıfat-ı Beşeriyyedir”
Yani ALLAH’ın Peygamberi ve evliyâsı herkes gibi, yerler, içerler, evlenirler, sebeplere yapışırlar.
Görünüşde diğer insanlar gibidirler.
Bu sebeple onları herkes anlayamaz.
Hareket ve tarzları başka başka görünür, fakat dikkat edilirse sabit değişmeyen bir tarafları vardır.
Onlara yanaşmak, tanımayış bundan ötürü güçtür.
Onlar kendilerini yağmurda bir damla görürler.
29.XII.1985
Irz : Namus. Temizlik. Cinsî haysiyet. * Ehil ve ıyal. İnsanın korumağa mükellef olduğu nefsi, hasebi, şerefi ve mahremleri, zemmedilecek veya medhedilebilecek durumları.
Cünüb : Cenabetlik. Şer'an yıkanıp temizlenmeye mecburiyet hâli. * Irak, uzak, baid.
Tahkir : Hareket etmek. Hor görmek. Küçük görmek. Aşağı ve alçak addetmek.
Fahişe : Ahlâksız ve hayâsız kadın. Namusunu korumayan kadın. * Allah'ın menettiği şey. * Zâniye. Kahbe.
Bahis : Birşey hakkında etrafiyle söz söyleyip hakikatı araştırma. Konuşulan şey.
Mütekebbir : Kibirli. Büyüklenen. Tekebbür eden. * Esmâ-i İlâhiyeden olup, Allah'ın büyüklük ve azametini ifade eder.
“Vel muhsanatü minen nisai illa ma meleket eymanüküm kitabellahi aleyküm ve ühille leküm ma verae zaliküm en tebteğu bi emvaliküm muhsiniyne ğayra müsafihiyn femestemta'tüm bihi minhünne fe atuhünne ücurahünne feridah ve la cünaha aleyküm fima teradaytüm bihi mim ba'dil feridah innellahe kane alimen hakima : (Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah'ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.” (Nisâ 4/24)