TER

Ter: Vücudun muhtelif yerlerinde bulunan ter guddelerinin ifrazatına ter ismi verilir.

Koltuk altı, boyun, alın, avuç içleri, göğüs, kafa saç derisi, şakaklar, bazen de genel olarak bütün vücud terler.

Ter sıcak soğuk olabilir.

İdrar, gaita nasıl vücudda husule gelen zararlı maddeleri dışarı atıyorsa terin de vücudda ruhî veya maddî bir zararın dışarı atılması içindir.

Terin su olarak kokusu yoktur.

O anda cildin kokusu duyulmaktadır.

Ter o kokuyu ortaya çıkarıyor.

Bu kokuyu ter çıkaran hissedemez ve alamaz.

Hiç kimse kendi kokusunu alamaz.

Alırsa çıldırır.

Herkesin kendine has bir kokusu vardır.

Bu kokuyu ter zamanındaki koku ile karıştırmayınız.

Koku daimidir.

Ter daimi değildir.

Köpekler sahibinin kokusunu tanırlar.

Koyunlar da yavrularını kokudan tanırlar.

Yorgunluk, sıcak, mahcubiyet, korku, hastalık hâllerinde vücudun muayyen yerlerinde ter görülür.

Alın, şakak, avuç içleri, göğüs, koltuk altı, diğer yerler terlemeleri başka başkadır.

Sebepleri de başkadır.

Ter : Terkib i’tibari ile tuzludur, içinde başka maddeler de mevcuttur.

Fakat terlemeye göre bu terkibde değişiklik olur.

Vücudun ter olmayan ve sahibi tarafından alınamayan koku bazı maddî ve ruhî hâllerde değişir.

Bu elbiseyi ayakkabıyı eskitir.

Vücuda zararlı olan maddî gıdanın haramiyeti bu hâli doğurur.

Kadın ve erkekde kokularda fark vardır.

Hakiki kadın kokusu hakiki erkek için çok hoştur.

Cezb edicidir...

Hakiki sevişenlerde bu kokuyu yek diğeri alabilir.

Kendi kokusunu alamaz.

Sağ ve sol tarafta ter farklıdır, koku da...

“Bana dünyada namaz, kadın, koku sevdirildi.”

Resûlü Ekrem’in burada güzel koku buyurmasısını elde edilen kokular diye düşünmek gülünçtür, insanın kendi güzel kokusudur. Kadındaki güzel kokudur.

Dedik ya koyunlar yavrularını koku ile tanırlar, sevişirler.

Bazı örümcekler de koku alırlar.

Bununla eşlerini tanırlar.

İnsanlar bugün sun’i kokularla bu pislikleri örtmeye çalışıyorlar. Teri kokanlara söylüyorum. Haramdan sakın, koku kaybolur.

Odoranta lüzum kalmaz.

Atmıyorum.

Doktorum ben söylüyorum.

Bazı hacı efendiler var, koku sürünürler.

Resûl-ü Ekrem bu kokuyu târif etmiyor.

Kendi kokunu haber veriyor.

O koku seni ne gizler ne de burnu çok iyi koku alandan örter.

Aklını başına al.

Ter bir nevi bağışıklık hassasını kaybettirdi bugün, ister terle ister terleme.

23.01.1986

Gudde : Tıb: Bez. Vücudun muhtelif yerlerinde, hususan boyunda bir nevi vücuda lazım su çıkaran depocuk. Şiş.

Gaita : Necaset, neces, insan pisliği. * Çukur yer. Düz ve geniş yer.

Terkib : Birkaç şeyin beraber olması. Birkaç şeyin karıştırılması ile meydana getirilmek. * Birbirine karıştırılmış maddeler.

İ’tibar : (İtibâr) Ehemmiyet vermek. Hürmet, riâyet ve hatır saymak. Kulak asmak. İbret alıp uyanık olmak. Birisini veya sözünü makbul farzetmek. * Taaccüb etmek. * Şeref, haysiyet. * Bir şeyin gerçek değil, kararlaştırılan değeri. * Ticarette söz veya imzaya olan itimad.