MESCİD-İ AKSA

“Bir çoklarının bildiği. Bir kısmının bilmediği, diğerlerinin de yanlış bildiği” Mescid-i Aksa hakkında bazı suallere cevap vererek bu mukaddes yeri anlatmaya çalışacağız.

Yalnız bu yazıyı bomboş olarak okuyun, yanlışların ve hakikatlerin hangisi olduğuna, bilginiz varsa, cevap kendi kendinize veriniz...

Resûl-ü Ekrem mi’racda Kudüs’e götürülüyor.

“Mescid-i Aksa’ya”..

Mi’rac zamanında o zaman bu, neresidir ve nedir?

Kudüs’de ne vardı.

Kimlerin elinde idi.

Kâbe İbrahim peygamber tarafından İzn-i İlâhi ile inşa edilmiştir. Musa ve İsa’dan asırlarca evvel...

Musa ve İsa Kâbe’ye hiç gelmemişlerdir.

İkisi de Kudüs civarında Tur-u Sina ve Tur-u Tina dolaylarında dolaşmışlardır.

Vahiy ve ilhamlarını oralarda ve muayyen yerlerde almışlardır.

Rivâyete göre Musa, İsa ve diğer peygamberler dualarını Kudüs de bir taş yanında yaparlarmış...

SAHRE: Büyük taş. Kaya demektir.

Bu taş hakkındaki rivâyetler birbirini tutmaz.

1- Cennet kayalarındandır.

2- İsrafil sûrunu bunun üzerinde üfleyecekmiş.

8- Hz.İbRAHÎM İsmail’i bu taş üzerinde kurban etmek için yatırmış.

4- Mi’rac’da Resûl-ü Ekrem bu taşın bulunduğu yere getirilmiş ve oradan mi’raca hareket etmiştir.

“Hacer-i Muallak” ismini o zaman alıyor.

5- Mi’rac bu taşdan başladığı için, mi’racda emrolunan namaz da kıble olarak bu taşa doğru çevrilmiştir.

Mi’racda sonradan Kur’ân âyeti ile te’kid edilen :

“Güneş dogmadan ve battıktan sonra” namaz kıl emri vardır.

Kâbe’ye kıblenin dönüşü bir öğle namazı esnasında Medine’de emrolunmuştur.

Akşam ve sabah namazlarında değil.

Niçin?

Çok mühimdir.

Şimdi bu rivâyetlere göre aksi rivâyetler de vardır;

Hz.İbrahim, İsmail’i bugün Mekke’deki Arafat dağında kurban etmeğe gitmiştir.

Resûl-ü Ekrem mi’racda niçin Kudüs’e götürüldü?

Kudüs’de ne vardı?

Sahre o zaman nerede idi?

“Mescid-i Aksa” denilen mescid neresidir?

Süleyman mâbedi midir?

Yahut: 7....

“Taş yakıp kireç yapmak haramdır” islâmda ...

SAHRE: Hacer-i Muallak’a verilen kıymet nedir?

Mi’racın Kudüs’den başlaması bu taşın orada oluşundan mıdır?

O taş niçin oradadır?

Murad nedir.

Bu rivâyetlerin hepsi yek diğerini perdeliyor.

Bunları tefrik ettiğin zaman perdelenen hakikat ortaya çıkar.

Ömer Câmii ismiyle tanınan bu mescid....

Kudüs 688-692 Hicri tarihinde 5. Emeviye halifesi Abdülmelik İbni Mervan tarafından inşa ettirilmiştir.

Gaye, Kâbe’nin ziyâretini bu tarafa teksif etmek için.

Halife Ömer, ordusu ile Kudüs’e girdiği zaman Sahre’yi bir düzlükde buldurmuş, üzerine bir câmi yapılmasını emretmiştir.

O zaman mimari yoktu.

Bu rivâyetde aradan yüzlerce sene geçiyor.

Emeviler devrinde Arap mimarisi çok mükemmeldi.

Endülüs’ü düşün.

Emevilere karşı husumetin eseri olabilir.

1099 da Haçlılar Kudüs’ü işgal ettikleri zaman, Templier Şövalye tarikatına Kudüs bağlanmıştır.

Sahre’nin üzerine bir minber yaptırılıyor.

Üzerine altın bir haç konuyor.

Etrafı aziz resimleriyle süsleniyor.

Bütün peygamberler, Musa, İsa bu taşın yanında dua ederlerdi.

Mi’rac bu taşın üzerinden başlamıştır.

Kudüs 88 sene Hıristiyanların elinde kalmıştır.

1187 de Selâhaddini Eyyubi Kudüs’e girdiği zaman tekrar burayı camiye tahvil etti. Resimleri yaktı. Altın haçı söktü...

Kanuni Süleyman zamanında 1520-1566 yıllarında bina başdan başa eski şekli ile yeniden yapıldı.

İkinci hicri yılına kadar kıble burası idi.

Sonra vahiy emirle bir öğle namazında Kâbe’ye dönmek emrolundu.

Camilerin inşasında şadırvanlar daima caminin ana kapı tarafında inşa edilirdi.

Yani kıblenin aksi tarafında .

Mescid-i Aksa :

8 köşelidir.

Mescidin etrafı büyük düz taşlarla örtülü, geniş bir avlu ile çevrilidir.

Bu günkü hâli Kanuni Süleyman’ın yeniden inşa edilen şeklini muhafaza etmektedir.

4 büyük, 4 küçük kapısı vardır.

17.11.1981

Mescid-i Aksa : Kudüs'te çok eskiden gelen peygamberlerin (A.S.) yaptırdıkları mâbed.

Sûr : (Suret. C.) Kıyamet günü İsrafil Aleyhisselâm'ın çalacağı boru. Buna Sur-u İsrafil de denir. * Boynuzdan yapılan düdük.

Hacer-i Muallak : havada askıda taş.

Kıble : Kâbe-i Muazzamanın bulunduğu Mekke-i Mükerreme ciheti. Kıble tarafı, güney. * Cenubdan esen rüzgâr.

Te’kid : Kuvvetlendirme, sağlamlaştırma. * Üsteleme. Bir iş için evvelce yazılan bir yazıyı tekrarlama.

Arafat : Mekkenin 16 kilometre doğusunda Hacıların arefe günü toplandıkları tepe ve bunun eteğindeki ova. Tepenin diğer bir adı Cebel-ür Rahme (Rahmet dağı)dır. Adem (A.S.) ile Havva anamız Cennet'ten çıkarıldıktan sonra burada bir araya geldiler. İbrahim Peygamber (A.S.) Cebrail ile burada konuştu. Hz. Muhammed (ASM) yüzbin insana hitab eden veda hutbesini burada okudu. İnsan haklarını 14 asır önce burada dünyaya ilan etti.

Teksif : (Kesâfet. den) Sıklaştırma, koyulaştırma, yığma, toplama.

Sahre : Büyük ve sert taş.

Rivâyet : Hikâye edilen hâdise veya söz. * Bir hâdisenin başkalarına anlatılması. * Peygamberimiz'den (A.S.M.) işittiklerini veya sahabeden duyduklarını birisinin başkasına anlatması. * Kuyudan halk için su çekmek

Husumet : Düşmanlık. Hasımlık. Kincilik. Zıddiyet. Çekişmek. Dâvacı olmak.

Minber : Camide hatibin hutbe okumasına mahsus kürsü.

Tahvil : Bir halden başka bir hale getirmek. Değiştirmek. * Döndürmek. * Faizli borç senedi.

Şadırvan : Etrafında bulunan bir çok musluklardan ve bir fıskiyeden su akan havuz tarzında kubbeli çeşme. Şadırvanlar daha ziyade cami avlularında halkın abdest almaları için yapılırdı.