NAMAZ UYKUDAN HAYIRLIDIR

“Esselatu hayrun mine’n- nevm”

“Namaz uykudan hayırlıdır.”

“Tuluğ dan evvel, gurubdan evvel namaz kıl”

“Mi’racda Resûl’e emr olunana” te’kiden inen âyeti kerimedir.

Bu vakit farzdır.

Yani tulugdan evvel gurubdan evvelki vakit O vaktin farziyeti, ehemmiyeti, sırrı için namaz kıl demektir.

O iki namaz o vaktin sırrı için emrolunmuştur.

O vakitler ALLAH indinde büyük “Sırrı-Ahadiyet” taşıdığından o tesbihata kulun da girmesini ALLAH arzulamıştir.

ALLAH’ın namaza ihtiyacı yoktur.

Şanını tesbih için ahsen-i takvim yarattığı kuluna sabah akşam namaz kıl değildir.

O vakit için emir, kıl emridir.

Bundan ötürü bu namaz vakitlerinin kazası yoktur dikkatli ol!..

Gece yansından sonra da teheccüd namazı kıl emri de aynıdır.

Diğer namazlar ara namazlarıdır.

Onlar da kapalı olarak âyetle Medine’de bildirilmiştir.

Kim ne söylerse affiylesin!

Namaz kılmayan, “namaz uykudan hayırlıdır” ne demektir bunu bilmeyen zavallıdır.

Resûlü Ekrem, Bilâl sabah namazı okurken uyanmamış.

Bilâl kapıyı şiddetle vurarak, hiddetle:

“Esselatu hayrun minen nevm Yâ ResûlALLAH!” diye iki defa bağırmış.

Resûl-ü Ekrem hemen uyanmış ve hücresinden kapıya çıkarak : “Bu çok güzel Yâ Bilâl daima söyle!” demiştir.

Resûl-ü Ekrem sabah namazının vaktinin kıymetini anlatmak için “ALLAH tarafından” uyanamamış.

Vesile olmuştur...

Bu hadise çok mühim bir hadisedir.

Namazı kılmıştır.

Bunları bilmek gerek...

O vakit için kılınan namaz sana o vakte kavuşmanı temin ediyor. Onun için namaz uykudan hayırlıdır.

Burada “Hayır”, devamlı bulunan ALLAH’ın mağfiretine çarpılmak hayırdır.

Sabah herşey başkadır.

Güneş dogmadan evvel :

Gökyüzü. Yıldızlar. Rüzgârlar. Nebatlar. Hayvanlar. Toprak. Sular. Göller. Denizler. Akşama yakın bütün bunlarda dikkat eden görür.

Değişmeler vardır.

Güneş battıktan sonra namaz vaktinde çok olaylar olur.

Görmek lâzımdır.

Duymak lazımdir.

Anlamak lazımdır.

Bunlar hem maddî tabiat kanunlarında, hem hayvanlarda, nebatlarda, herşeyde ruhaniyetde değişiklikler olur.

Sabah namazı ALLAH’a yanaşmanın merdivenidir.

Sabah namazını daima vaktinde kılanlarda “MİN ESERİS SÜCUD” onların alınlarında ancak sabah namazında elde edilen bir iz vardır. Herkes o izi göremez.

Bu iz, halıya hasıra veya kilime sürtünmeden husule gelen iz değildir ha!..

Resûlullah Efendimiz bundan ötürü:

“Sizi süvariler bile kovalasa sabah namazının sünnetini kaçırmayın!”

“Kaçırmayınız!” buyurmamıştır.

“Kaçırmayın” diyerek teker teker her müslümana burada hitap mevcuttur.

Sabah namazında leş gibi uyuyup kalmayın!

Zâten onu vaktinde kılmayanın diğer namazları şöyle böyledir...

18.06.1985

“Fasbr ala ma yekulune ve sebbih bi hamdi RABBike kable tuluiş şemsi ve kablel ğurub : (Resûlüm!) Onların dediklerine sabret. Güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de RABBini hamd ile tesbih et.” (Kaf 50/39)

Te’kiden : Tekrarlama ile. * Sağlamlaştırarak. Te'kid suretiyle. * Evvelce yazılmış olan bir yazıyı tekrarlıyarak.

Vakt : (Vakit) Zaman. Saat. Çağ. Mevsim. * Boş zaman. * Geçim. * Fırsat. * Muayyen, belli bir zaman.

Tulug : Tulu’. Doğma, doğuş. Birden zuhur etme. * Hücum etme. * Bir şeye vâkıf olup bilme.

Gurub : Batma, batış. Batıda görünmez olma. Gözden kaybolmak. * Uzaklaşmak. Irak olmak.

Ahadiyet : (Ahadiyet) Allah'ın (C.C.) her bir şeyde kendine âit birlik tecellisi.

Ahsen-i takvim : En güzel kıvama koyma. * Cenab-ı Hakkın her şeyi kendisine lâyık en güzel kıvam, sıfat ve surette yaratması. İnsanın en yüksek ve câmi isti'dâd ve kabiliyetlerde ve en güzel surette yaratıldığı.

Teheccüd : Gece uyanıp namaz kılmak. Gece namazı. (Bu namaz, nâfile namazların en çok sevablısıdır.)

“Muhammedür rasulüllah vellezine meahu eşiddaü alel küffari ruhamaü beynehüm terahüm rnkkean süccedey yebteğune fadlem minellahi ve ridvana simahüm fi vücuhihim min eseris sücud... : Muhammed ALLAH'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûya varırken, secde ederken görürsün. ALLAH'tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir...” (Fetih 48/29)