AHMED YESEVİ

“Eller yahşi biz yaman.

Eller buğday biz saman”

Evliyânın evliyâsı.

Ondan büyük evliyâ düşünülemez.

Kendinden 700 sene evvel Cebrail’in Resûlullah’a bildirdiği ve bir cennet hurmasının kendisine verilmesini vasiyet ettiği Ahmed...

Hurma 700 sene sonra Yesevî Ahmed’i buluyor, küçükken... Ahmed’in babası şeyh İbrahim. Şeyh İbrahim vefat ederken kızı Gevher Şehnaz’a:

“Sen ablasısın Ahmed sana emânet! O, ulu bir kişi olacak.” demiştir.

Ahmed Yesevî’yi anlatmak kâr işi değildir.

Yesi kasabasında doğmuş.

Yesevî oradan gelir derler.

Bir de derler ki genç, Yesevî isminde bir hükümdar var, Ahmedi Yesevî’ye namım kalsın diye yalvarmış.

O da isminin sonuna Yesevî adını koymuş.

Kerametleri bugünkü inanç hududunun dışındadır.

Efsaneye bürünmüş mezarlar vardır.

Bilinen türbeler vardır.

Anadolu’nun her yerinde.

Bunların altında toprağa karışmış bölük bölük ermişler yatar. Topraktan buhar hâlinde ruhaniyetleri tütmektedir.

Kokularını almak gerek.

O kokulara bürünmüş bugün tek tük yaşayanlar da vardır.

Su üstünde yürüyenler.

Ateşe girenler, bir anda başka yerde görünenler, gidenler, gelenler vardır.

“Böyle şey olur mu?” diyenler çoktur.

Bunlar aklın yetmediği yerde inanmayanlardır.

Fakat halk bunları olur görmüş, onlara gösterdiği hürmet o mübarek insanları efsanelerle süslemiş, inanılmaz menkıbe ve hikâyelerle gizlemiştir.

Halkın kabul ettiği şeyde bir olur vardır.

Asıl hüner onu görmededir.

Onların menkıbelerini, yaşayışlarını, kerametlerini efsaneler bile kıskanmaktadır. Anadolu’yu süsleyen binlerce kendilerini unutturan ermişler, Velîler arasında onların varlıklarını var olduklarını haykıranlar vardır.

Bunların hepsi Yesevî’nin ruhaniyet ve tasarrufunu devam ettirenlerdir.

Anadolu’yu koruyan onlardır.

Menkıbelerini, büyüklüklerini ben ifade edemem.

Kitaplar vardır onlardan okuyun.

Olmaz diye kabul edilen her şeyin olurunu sezin, bambaşka bir hava içine girersiniz.

Hacı Bektas-ı Velî,

Hacı Bayram-ı Velî,

Hacı Şaban-ı Velî.

İşte Yesevî’nin görünen keramet ve büyüklüğünün müridleridir.

Ahmedi Yesevî Resûlluhdan bugüne kadar gelen ve gelecek olan varsa, en tepede yine Yesevî görünür.

Bir rivâyete göre 63 yaşında bir çukur kazdırarak 120 yaşına kadar orada ömrünü geçirmiştir. Resûlullah 63 yaşında dünyadan göçtü diye.

Ahmedi Yesevî’yi anlatmak kelimelere, sözlere sığmaz.

Onun hakkında ne bulursanız okuyun.

Onların içindeki perdelenmiş sırları, güzellikleri, Resûlullah’ın ruhaniyetinî bulursunuz. Ahmedi Yesevî, Yusuf-u Hamadanî’den ders görmüştür.

Küçük yaşta...

Onun menkıbelerini, inanılmaz kerametlerini okudukça inanılmayanın nasıl inanılır hakikat olduğunu muhakkak sezersiniz.

Bu gibi şeyleri tetkik ederken maddeden ayrılmak gerek.

Neyle takip edeceğinizi size söylemekten utanırım...

Yahşi : Beğenilen yğit. Er kişi.

Yaman : kendini akıllı sanan.

Saman : Einin hayvan yiyeceği olansap kısmı.

Evliyâ : (Veli. C.) Veliler. Nefsine değil, dâimâ Cenab-ı Hakk'ın rızâsına tâbi olmağa çalışan, ibâdet ve taatta, takvâ ve riyâzatda çok yüksek mertebelere ulaşıp Allahın (C.C.) mahbubu ve karibi olan büyük ve ender zâtlar. (Bak: Veli)

Keramet : Allah (C.C.) indinde makbul bir veli abdin (yâni, âdi beşeriyyetten bir derece tecerrüd edebilen zatların) lütf-u İlâhî ile gösterdiği büyük mârifet. Velâyet mertebelerinde yükselen bir abdin hilaf-ı âdet hâli. * Bağış, kerem. * İkram, ağırlama.

Efsane : halk dilinde anlatılan hikaye.

Menkıbe : Meşhur kimselerin ahvâline dair hayat hikâyesi. Kıssa. Hikâye. Menkıbe.